KALP ve DAMAR HASTALIKLARI
Dünya sağlık istatistiklerine bakıldığı zaman, Türkiye de dahil birçok gelişmekte ve özellikle gelişmiş ülkelerde en çok ölüme neden olan hastalıklar arasında, 1900’ lü yılların başında ilk sırayı zatürre gibi enfeksiyon hastalıkları alırken, son yıllarda ilk sırada kalp ve damar hastalıklarının, ikinci sırayı da kanserin aldığı görülmektedir. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre ülkemizde ölümlerin 1990’ da %35.5’ i, 1995’ de ise %43’ ü Koroner Kalp Hastalığı (KKH) nedeniyle oluşmaktadır. Hastalık riski 35 yaşından itibaren artmakta, erkeklerde kadınlardan, yüksek sosyo-ekonomik grupta düşük sosyo-ekonomik gruptan daha yüksek oranda görülmektedir.
Kalp ve Damar Hastalıkları Nedir?
KALP ve DAMAR HASTALIKLARI
Dünya sağlık istatistiklerine bakıldığı zaman, Türkiye de dahil birçok gelişmekte ve özellikle gelişmiş ülkelerde en çok ölüme neden olan hastalıklar arasında, 1900’ lü yılların başında ilk sırayı zatürre gibi enfeksiyon hastalıkları alırken, son yıllarda ilk sırada kalp ve damar hastalıklarının, ikinci sırayı da kanserin aldığı görülmektedir. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre ülkemizde ölümlerin 1990’ da %35.5’ i, 1995’ de ise %43’ ü Koroner Kalp Hastalığı (KKH) nedeniyle oluşmaktadır. Hastalık riski 35 yaşından itibaren artmakta, erkeklerde kadınlardan, yüksek sosyo-ekonomik grupta düşük sosyo-ekonomik gruptan daha yüksek oranda görülmektedir.
Kalp ve Damar Hastalıkları Nedir?
Kalbimiz günde yaklaşık 100 bin kez ,dakikada 60 ile 80 kez arasında atmakta ve bunu her saat ,her gün ,her yıl sürdürmektedir. İster çocuk ister, yetişkin olsun her bireyde kan damarlar içinde serbestçe akıp dokulara ve organlara besin ve oksijen taşıma görevini yerine getirir.
Damarların içi sağlıklı bir yapıya sahip olduğunda kaslı ve pürüzsüzdür. Kan basıncındaki özellikle yükselmelere ve diğer değişmelere karşı koyabilecek esnekliğe sahiptir. Damarlar çeşitli nedenlerle yüksek kolesterol , sigara , tansiyon, gibi , kişinin beslenmesi, genleri , alışkanlıkları , çevresinde ki diğer faktörlerin etkisiyle zedelenir yıpranır. Zarar gören bölgede kolesterol , yağ dokusu, kalsiyum , makrofajlar ve ölü kan hücrelerinin birikmesiyle plak adı verilen bir tabaka oluşur. Bu plaklar damarların esnekliğini azaltır , kanın geçiş yolunu daraltır ve kanın akışını engeller. Damar çeperlerinden kopan bir pıhtı kalbe giden bir atardamara ya da daha küçük bir damara doğru ilerleyip damarı tıkayabilir. Bu da anjina adı verilen ve kalp kasına yeterli oksijen gitmemesinden kaynaklanan göğüs ağrısına neden olur ve sonuçta kalp krizine yol açabilir. Zaman içinde kan damarlarının sertleşip tıkanmasına atheroskleroz denilmektedir. Atherosklerozun en korkutucu yönlerinden biri sessiz bir hastalık olmasıdır. Kalp krizi geçiren hastaların yaklaşık 4’ de 1’ inin kısa bir süre önce doktora muayene olduğu ve hastanede yatmalarına gerek görülmediği belirlenmiştir.
KALP HASTALIKLARINDA RİSK FAKTÖRLER
Kolesterollü gıdaların fazla tüketilmesi ve yüksek kan kolesterolü ile kalp hastalıkları arsında doğrudan ilişki bulunmuştur. Araştırmalar kalp hastalığı riskini gıdalarla aldığımız kolesterolden çok ,katı yağ miktarının ve kandaki kötü kolesterolün oksitlenmesinin arttırdığını ortaya çıkarmıştır. Kandaki toplam kolesterol miktarının yeni çalışmalara göre 160 daha önceki verilere göre 200 mg / dl’ yi geçmemesi gerekir.
İyi kolesterol (HDL) : Yüksek yoğunluklu lipoproteinler (HDL) çok az kolesterol içerir ve kolesterolü kandan karaciğere taşırlar . Vücuttaki fazla kolesterolü temizleme işini üstlenmiş olduklarından, kandaki miktarlarının yüksek olması kalp hastalığı riskini azaltır. O nedenle , halk arasında iyi kolesterol diye bilinirler. * HDL’nin (iyi kolesterol) 35-40 mg/dl’ nin üzerinde olmalıdır.
Kötü kolesterol (LDL) : Düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL)hemen hemen yarısını oluşturan kolesterolü karaciğerden vücudun diğer hücrelerine taşır ve damarların ve damarların çeperlerine biriktirir. Bu nedenle kalp hastalığı riskini arttıran bu lipoproteine halk arasında kötü kolesterol denir. * LDL ‘nin (kötü kolesterol ) 100 mg / dl’ yi geçmemelidir.
Risk belirleme de hangi kriterler değerlendirilir?
Risk belirlemesi yapılırken toplam kolesterol miktarı /HDL miktarına bölünmektedir. Toplam kolesterol / HDL oranının 4‘ ten düşük olması arzu edilir.
Sigara ve Kalp Hastalıkları Dünyada her 3 milyonun üzerinde insanın sigaranın neden olduğu hastalıklardan öldüğü belirtilmektedir. Bu ölümlerin 4’ te 1’ i kalp hastalıklarından, 3’ de 1 i de kanserden kaynaklanmaktadır. Sigaranın kalp hastalıkları riskini 20 kat arttırdığı ve kanserden ölümlerin %80’ inin de akciğer kanserinden olduğu gerçeği bu alışkanlığının sağlığı ne ölçüde etkilediğini göstermeye yetmektedir.
Sigaranın kalbe zararları nelerdir?
Alkol ve Kalp Hastalıkları
Kalp üzerinde, alkolün hem yararlı hem de zararlı etkileri bulunmaktadır. Az miktarda alınan alkol, özellikle kırmızı şarap içerdiği antioksidanlar sayesinde, HDL’ yi yükseltmekte, LDL’ yi düşürmekte, damarlar içinde pıhtı oluşumu engellemekte ve kalp krizi riskini azaltmaktadır. Ancak, alkolün aşırı miktarda alınması kalp ritminin bozulmasına, tansiyonun yükselmesine neden olmaktadır.
Kalp damar hastalıkları açısından en önemli risk faktörlerinden biri olan şişmanlık vücutta yağ birikmesi sonucu ideal vücut ağırlığından %20 daha kilolu olmak biçiminde tanımlanmaktadır. Ağır vücudun taşınması ve hareketinin sağlanması tüm organlara olduğu kadar kalbe de aşırı yük bindirmektedir. Bu nedenle , şişman kişilerde yüksek tansiyon ve kalp-damar hastalıkları daha sık görülmektedir.
Şişman bireylerde vücut ağırlığında %5’lik kayıpların tansiyonu düşürdüğü , kan lipitlerini normal düzeye getirdiği, insülin salgısını düzenlediği ve kalbi koruduğu gösterilmiştir. İdeal ağırlığının %35 üzerinde olan kişilerde erken ölüm riski %50 artmaktadır.
4- ŞEKER HASTALIĞI Diyabet ya da şeker hastalığı , şeker ve nişastayı enerji olarak kullanmak için gerekli insülin hormonunun yetersiz olmasından kaynaklanır. Şeker hastalarında genellikle tansiyona, kalp krizine ve felce yatkınlık daha fazladır. Kalp hastalıkları da diyabetlilerde sağlıklı insanlardan 2-3 kat daha sık görülür. Kandaki şeker düzeyi yükselince kan yavaş akmaya başlar ve dokulara daha az oksijen ve besin gider. Şeker vücuttaki proteinlere bağlanarak yaşlanma sürecini de hızlandırır. Bu da damarların sertleşmesine yol açar.
5 – TRANS YAĞ ASİTLERİ Margarin ya da diğer bazı katı yağları elde etmek için bitkisel sıvı yağların hidrojenle doyurulması sırasında bu yağ asitleri ortaya çıkmaktadır. Trans yağ asitleri tüketiminin kalp hastalıkları ile doğrudan ilişkisi olduğu ve margarin , kek ,kuru pasta ,kraker, ve parmak patates gibi trans yağları fazla içeren gıdaların bu hastalıkların riskini %50 arttırdığı bildirilmektedir. Sert margarinleri ve yağları diyetimizden tamamen kaldırsak bile kolesterolümüzde düşme olmayabilir. Çünkü , bazı kişiler kalıtsal olarak yüksek kolesterole eğilimlidir. Bu kişilerin kolesterollerini düşürmek için daha çok çaba göstermeleri gerekir.
KALP HASTALIKLARINDA BESLENME YENİLMEMESİ GEREKEN BESİNLER
1 GÜNDE EN FAZLA YENİLEBİLECEK OLAN BESİNLER
KALP SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN ÖNERİLER
Antik Çin’de ortaya çıkan, “Ölümsüzlük Çayı” ve “Mucize Çay” olarak adlandırılan Kombucha çayı son yıllarda…
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) baklagillerin beslenmeye dahil edilmesini teşvik etmektedir. Her zaman önerilen Akdeniz Diyeti…
Hint mutfağında uzun süredir kullanılan “Ghee” diğer adıyla “Sade Yağ” son zamanlarda oldukça popüler hale…
Obezite birçok ülkede, her yaş grubunda yaygınlaştığı halde Japonlar ideal kiloda kalmayı başarıyor. Genetik faktörlerin…
Birçok kişinin ortak sorunu olan vücuttaki şişkinliğin sebebi vücutta sıvı birikmesi (ödem) veya karında gaz…
Günümüzün en korkulan hastalıklarından biri haline gelen kanseri önleyebilmek ve kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatabilmek için…