Önceki yazımda D vitamininden, yetersizliğinin sıkça görüldüğünden, belirtilerinden ve semptomlarının genelde çok da fazla anlaşılmadığından bahsetmiştim.
D vitamininin sentezlenmesi için güneşin dik açıyla geldiği Mayıs-Ekim aylarında, 11.00-15.00 saatleri arasında, sadece el ve yüz bölgesi değil, kollar ve bacaklar da açık olacak şekilde haftada 2-3 defa 20-30 dk güneş ışığıyla doğrudan (pencere-cam arkası değil), koruyucu güneş kremi olmaksızın teması gerekmektedir.
Güneşin zararlı ışınlarının direk geldiği bu saatlerde, cilt sağlığımızı korumak için koruyucu krem sürmeden güneş ışığına maruz kalmamamız gerektiğini artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Besinlerle de D vitamini yeteri miktarda almak mümkün olmadığına göre, yetersizliği olup olmadığını kontrol ettirdikten sonra gerekli şekilde takviyesini kullanmak yapılacak en doğru yöntem olacaktır. Tabi fazlası toksik etki göstereceğinden mutlaka bir uzman kontrolünde takviyesi alınmalıdır.
Peki D Vitamini Yetersizliği Kolay Fark Edilebilen Sorunlara Yol Açmıyorsa, Bizim İçin Neden Bu Kadar Önemli?
Çünkü fark edemediğimiz şekilde hayatımızı ciddi anlamda olumsuz etkiliyor ve hayat kalitemizi düşürüp, ciddi sağlık problemlerine davetiye çıkartıyor. Bu nedenle yetersizliğini tespit edip önlem almak bizim için oldukça önemli. Şimdi gelin D vitamini yetersizliğinin önceki yazımda bahsettiğim semptomlar haricinde nelere yol açtığına hep birlikte bakalım..
Kemik sağlığı deyince aklımıza ilk gelen her zaman kalsiyum oluyor. D vitamini kemik ve diş sağlığı için çok önemli olan kalsiyum ve fosforun emilimin düzenlenmesinde rol oynamaktadır. D vitamini yeterli miktarda alınmadığı takdirde kemik dokusundaki azalmış mineral yoğunluğu nedeniyle osteoporoz ve yaşlılarda düşme-kırık riskinde artış görülebilmektedir..
D vitamini eksikliğine bağlı, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki çocuklarda bir kemik hastalığı olan raşitizm sıklıkla görülmektedir.
D vitamini mutluluk hormonu olarak bildiğimiz “Seratonin” in sentezinde rol oynamaktadır. Yapılan birçok çalışmada düşük D vitamini seviyesi ile depresyon ve anksiyete arasında bir ilişki olduğunu görülmüştür. Bazı çalışmalarda, D vitamini takviyesinin klinik depresyonu olan kişilerde semptomlarda hafif azalmaya neden olduğunu belirtilmiştir.
D vitamini yetersizliği kardiyovasküler hastalık riskini arttırarak, buna bağlı ölüm oranını arttırabilmektedir. Yapılan bazı çalışmalar D vitamini takviyesinin, insanların ölüm riskini araştırma süresince azalttığını ve yaşam ömrünün uzamasına yardımcı olabileceğini göstermektedir.
D vitamini bağışıklık sistemini güçlendirerek vücut direncini arttırmaya yardımcı olmaktadır. Yetersizliğinde sık sık hastalanma, vücutta enfeksiyon görülme riski de artıyor.
Yeterli ve dengeli beslendiğiniz halde, diyet yapmanıza rağmen kilo verme sürecinde direç ile karşılaşıyorsanız muhakkak D vitamini seviyenize baktırmalısınız. Bana gelen danışanlarımda ben artık rutinde D vitaminini seviyesine mutlaka bakıyorum ve görüyorum ki hemen hemen herkeste D vitamini yetersizliği görülüyor. Kilo verme sürecinde sorun yaşamamak için hemen D vitamini takviyesine başlıyoruz. Kilo vermeye engel olması durumu aslında, D vitamini yetersizliğinin kan şekeri problemlerine ve insülin direncine sebep olmasından kaynaklanmaktadır.
Yapılan çalışmalar gösteriyor ki D vitamini takviyesi Tip 1 ve Tip 2 Diyabet, hipertansiyon, astım, eklem problemleri, demans (bunama), kanser, multiple sklerozun önlenmesinde ve tedavisine önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle sağlığınız için mutlaka yeterli miktarda D vitamini almaya özen gösterin.
Peki Günlük D vitamini İhtiyacımız Ne Kadardır?
D vitamini ihtiyacı yaşa göre değişmektedir. Belirli yaş ve durumlarda alınması önerilen günlük D vitamini miktarı şöyledir:
Antik Çin’de ortaya çıkan, “Ölümsüzlük Çayı” ve “Mucize Çay” olarak adlandırılan Kombucha çayı son yıllarda…
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) baklagillerin beslenmeye dahil edilmesini teşvik etmektedir. Her zaman önerilen Akdeniz Diyeti…
Hint mutfağında uzun süredir kullanılan “Ghee” diğer adıyla “Sade Yağ” son zamanlarda oldukça popüler hale…
Obezite birçok ülkede, her yaş grubunda yaygınlaştığı halde Japonlar ideal kiloda kalmayı başarıyor. Genetik faktörlerin…
Birçok kişinin ortak sorunu olan vücuttaki şişkinliğin sebebi vücutta sıvı birikmesi (ödem) veya karında gaz…
Günümüzün en korkulan hastalıklarından biri haline gelen kanseri önleyebilmek ve kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatabilmek için…