Diyete başlayan çoğu kişi zaten evde yemek yapmayı sevmiyor, dışardan yemek söylüyor yada en kısa sürede pratik birşeyler yaparak (çoğu zaman ızgara et-tavuk, ton balığı, makarna gibi) öğünü yapmak istiyor. “ Bana pratik şeyler yazın, hazırlaması kolay olsun. Sürekli yemek yapmakla uğraşamam, vaktim yok” cümlesini danışanlarımdan oldukça sık duyuyorum. Hergün bikaç çeşit besinle beslenmek uygulaması kolay, akıllıca bir fikir gibi görünebilir. “Ne yemek yapacağım, hangi malzemelere ihtiyacım var” diye düşünmenize gerek yok. Alışkanlığa dönüşmesi de daha kolay.. Kalori kısıtlamasıyla kilo vermenize/korumanıza yardımcı da olabilir. Peki bu şekilde zayıflamak/kiloyu korumak sağlıklı mı?
1.018 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan bir araştırmada, yüksek bilişsel yükü olan veya zihinsel olarak yorgun olanların sağlıklı yiyecekleri seçme olasılığının daha düşük olduğu görülmüş. Gün içinde zihnimiz birçok şeyi düşünerek, seçimler yaparak, kararlar vererek yoruluyor. Üzerine ne yiyeceğimizi düşünmek istemeyebiliriz. Bu nedenle kısıtlı sayıda besinlerle öğünleri geçiştirmek de kolayımıza gelir.
Vücudumuzun ihtiyacımız olan makro besinleri (karbonhidrat, protein ve yağ) ve vitaminler- mineralleri alabilmesi için çeşitli meyve-sebzelere, proteinden zengin besinlere ve tam tahıllara ihtiyacı vardır. Kendimizi birkaç öğün veya birkaç çeşit besinle sınırlayarak beslenme açısından ciddi şekilde bir yetersizliğe sebep olabiliriz.
59.000 kadından oluşan bir araştırmada, öğünlerinde 16 ila 17 çeşit sağlıklı besini dönüşümlü olarak tüketen kadınların, düzenli olarak 8 çeşide kadar sağlıklı besin tüketen kadınlara göre, uzun yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu görülmüştür. Yenilen her sağlıklı besin çeşidi, ölüm riskini %5 kadar azaltmaktadır.
Besleyici değeri yüksek çeşitli besinlerden oluşan bir beslenme şekli ile, hipertansiyonun ve bel çevresinde aşırı yağlanmanın azalmasıyla birlikte metabolik sağlığımızı iyileştirebiliriz. Her renkten sebze ve meyve tüketerek besin çeşitliliği sağlamak, ihtiyacımız olan tüm vitaminleri, mineralleri, fitokimyasalları ve antioksidanları almamızı sağlayacaktır. Eksik beslendiğimizde yorgunluk, uyku problemleri, baş ağrısı, saç-tırnak-deri problemleri ve daha birçok sorunla karşı karşıya kalabiliriz. Yediklerimiz sadece bizi beslemiyor, aynı zamanda bağırsağımızdaki yararlı bakterileri de besliyor. Bağırsağımızdaki bakterilerin sağlığımızı ve psikolojimizi büyük ölçüde etkilediğini de artık çok iyi biliyoruz.
Kısıtlı besinlerle yapılan “tek tip beslenme” dediğimiz diyetlerin uzun süre yapılmasını kesinlikle önermiyoruz. Unutmayın ki her zayıf insan sağlıklı demek değildir. Kısa vadede sorun yaşamıyor olsalar bile uzun vadede sağlıkları olumsuz etkilenecektir. Aynı zamanda sağlıklı besinleri çok tüketmek de kilo artışına sebep olabilir. Fazla kilo da sağlığımız için bir tehdittir. Bu nedenle temel prensibimiz her zaman yeterli (ne eksik ne fazla) ve dengeli (her besin grubundan çeşitli besinlerle) beslenmektir.