Medz Bak Dönemi’nde oruç tutan bireyler, diğer zamanlarda olduğu gibi sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermelidirler. 49 gunluk bu süreçte bütün hayvansal gıdalardan uzak durulmaktadır. Vegan olunan bu dönemde et ve tereyağından, yumurtaya değin hiçbir hayvansal gıda yenilmediği için, mutfaklarda zeytinyağı ve farklı bitkisel
yağlar kullanılmaktadır. Bu yüzden mutfak düzeni tümüyle değişmektedir.
Genelde 6 öğünde tüketilmesi gereken besinler, beslenme düzeninin tamamen değişmesinde ötürü 2-3 öğüne sıkıştırılmaktadır. Özellikle süt ve margarin içermeyen hamur işleri, tatlılar özellikle ; tatlı, helva, tahin, pekmez .. gibi karbonhidrat (çoğu basit şeker içeren) ve yağ içeriği yüksek besinlerin tüketiminde ise artış gözlenmektedir. Oysaki bu dönemde günlük almamız gereken enerji, karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral oranları değişmemektedir. Hayvansal hiçbir besinin alınmamasından kaynaklanan yüksek karbonhidratlı içerikli beslenme şekli oruç tutan kişilerde bu dönemde fazla kilo alımına sebep olacağından kontrollü bir şekilde alınması gerekmektedir. İhtiyacımız olan karbonhidrat miktarı, özellikle kompleks karbonhidrat içeren posa içeriği yüksek ve kan şekerinin uzun süre stabil kalmasını sağlayan kuru baklagiller (nohut, kuru fasulye, börülce, barbunya..), tam tahıllar (esmer ekmek, bulgur, kepekli pirinç-makarna-erişte-un) ve taze sebze ve meyvelerden (özellikle kabuklarıyla yenilebilenleri soymadan) sağlanmalıdır.
Yine bu dönemde kişiler fazla miktarda kuruyemiş tüketmektedirler bu da enerjinin yağdan gelen oranını oldukça arttırmaktadır ve sağlığı olumsuz şekilde etkilemektedir. Kuruyemiş gibi yağlı besinler yerine kuru kayısı, kuru incir.. gibi kuru meyvelerin yenilmesi önerilmektedir. Yine kola, meyve suyu gibi basit şeker içeren içeceklerden uzak durulmalıdır. Kilo problemi olan bazı bireyler medz bak dönemini zayıflamak için fırsat olarak görmekte ve yalnızca oruç açarken bir şeyler tüketmektedir. Böyle bir beslenme şekli sonrası birey kilo vermek yerine kilo bile alabilir. Bu durum hem fazla hem de hızlı yemek yenilmesine yol açmaktadır. Ayrıca bazal metabolizma hızının yavaşlaması, oruç açıldığı saatin günün daha az hareket edilen zamanlarına denk gelmesi ve kan şekeri düşüşüne bağlı olarak tatlılara karşı isteğin artması genellikle kişilerin bu dönemde ağırlıklarının artışına neden olmaktadır. Dzom süresince beslenme konusunda şu noktalara dikkat etmekte yarar vardır:
- Sık sık ve azar azar beslenilmelidir (en az 3 öğün).
- Besinler çok iyi çiğnenmeli, yavaş yenilmelidir.
- Uzun bir açlık sonrası, yemek yemeye mümkünse 1 kase çorba ile başlayarak 5 – 10 dakika kadar yemeğe ara verilmeli, ardından ana yemeklere devam edilmelidir.
- Yemek yenilecek süre içersinde belirli aralıklarla su, ayran gibi içeceklerden yeterince içilmelidir.
- Kızartmalardan uzak durulmalı, haşlama ve fırında pişirme yöntemleri kullanılmalıdır.
- Oluşabilecek kabızlığı önlemek için, lif oranı yüksek gıdalar (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebze ve meyveler) tercih edilmelidir.
Oruç tutan kişiler bu dönem sonrasında eski beslenme alışkanlıklarına geri döndüklerinde ise daha fazla yeme eğiliminde bulunmaktadır. Dzom süresince özellikle 2. haftadan sonra yavaşlayan metabolizma için, ardından gelen “paskalya” vücutta depolanan yağın arttığı riskli bir dönem olarak görülmektedir. Benzer ilkelere medz baktan sonra da dikkat edilmesi Paskalya Donemi’ ni de daha sağlıklı bir şekilde aşmayı sağlayacaktır. Önemle vurgulamak gerekir ki diyabet, böbrek hastalığı, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanların, sürekli ilaç kullananların, büyüme – gelişme çağındaki çocukların, gebe ve emziren kadınların sağlıkları açısından oruç tutmaları önerilmemektedir. Mutlu paskalyalar