DİYABET
Diyabet , pankreasın yeterli insülin üretmemesi ya da üretilen, insülinin görevini yapamaması sonucunda , besinlerle vücuda alınan glukozun kullanılamaması ve kan şekerinin hızla yükselmesi olarak bilinen hastalık tablosudur. Diyabet , tüm dünyada ve ülkemizde her yaş ,cins ve ırktan milyonlarca kişiyi etkileyen çok sık görülen bir durumdur. 40 yaşın üzerinde ,aşırı kilolu veya ailesinde diyabet bulunan kişiler bu hastalığa yakalanma yönünden daha fazla risk altındadır. Diyabetin ortaya çıkmasını şişmanlık, gebelik, kalıtım, uzun süre diüretik vb ilaçların kullanımı, fiziksel ve psikolojik travmalar,bazı pankreas hastalıkları (pankreas tümörleri, pankreatit) gibi nedenler kolaylaştırır.
Diyabetin Kaç Tipi Mevcuttur ? Diyabetin başlıca iki tipi bulunur ve açlık kan şekeri (AKŞ), Oral glukoz tolerans testi vb tanı yöntemleri ile tanı konur ve klinik sınıflamalar yapılır.
Kadınların büyük bir çoğunluğu regl olmadan birkaç gün önce aşırı yorgunluk, hassasiyet, sıkıntı, asabiyet, göğüs ağrıları, karın şişmesi, sivilce çıkması gibi rahatsız edici sorunlarla karşılaşırlar. Bütün bu belirtiler normaldir ancak, kısa bir süre için bile olsa kadınların hayatını alt-üst etmeye yeter.
Doğurganlık çağındaki kadınlarda her ay yaşanılan bu
ADET DÖNEMİNDE VİTAMİNLER
Adet öncesi ve sırasında kadınlar sıklıkla bazı problemlerler yaşarlar. Bazı kadınlar bu dönemi hafif atlatırken bazıları oldukça fazla sıkıntı yaşayabilirler. En sık görülen belirtiler ise şişkinlik, ödem, tatlı isteğinin/ iştahın artması, sinirlilik, kasılma ve ağrılardır.
Östrojen hormonu kadınlarda doğal antidepresan rolü
ANNE SÜTÜ VE EMZİRME
Anne sütü zamanında doğan, fetal depoları anneden yeterli oranda alan her yenidoğan bebeğin normal gelişmesine yetecek besin öğeleri gereksinmesinin tümünü karşılayan, ilk 6 ay tek başına yeterli olan yenidoğan ve süt çocukları için en uygun ve doğal bir besindir.
- Bebek her istediğinde emzirilmelidir. Böylelikle süt yapımı artar, memede süt birikimi sonucu sorunlar olmaz. Ayrıca bebek anne sütünden çok yararlanır.
- Uzun süre (5 - 30 dakika) emzirilmelidir. Bu durum süt tüketiminin yanında psikolojik etki yaratmaktadır. Ayrıca hasta ve yorgun bebek sık aralıklarla ve azar azar emmek ister.
- Anne yeterli süt üretebileceğine inanmalıdır. Yeterli süt emzirmeye bağlıdır. Önce bir meme, doymazsa diğeri ile emzirilmelidir.
- Çalışan anneler için önceden sağılmış süt (8 saat oda sıcaklığında, 2 gün buzdolabında bozulmadan kalabilir) kaşıkla çocuğa verilebilir.
ANNE SÜTÜNÜN YETERLİLİĞİ
Emzirme Döneminde Beslenme
Anne sütü, zamanında doğan her bebeğin normal gelişmesine yetecek besin öğeleri gereksinmesinin tümünü karşılayan, ilk 6 ay tek başına yeterli olan en uygun ve doğal besindir. Bu nedenle emzirme döneminde beslenme, üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Annenin günlük tükettiği besinlerin çeşit ve
Doğurganlıkta Beslenmenin Önemi
Günümüzde kadınların hamile kalma olasılığı giderek azalmaktadır. Çevresel koşullar, genetik yapı, hastalıklar, kullandığınız ilaçlar ve beslenme şekli doğurganlığı etkileyen en önemli unsurlardır.
Doğurganlığı etkileyen başlıca unsurlar şunlardır:
Tahıllar Glisemik indeksi yüksek (kan şekerini hızlı yükselten ) basit karbonhidratlı besinlerden (beyaz pirinç, beyaz ekmek, patates vs..) kaçınılmalıdır. Karbonhidrat kaynağı olarak yumurtanın verimliliğini arttıracak olan tam tahıllı yiyecekler, kurubaklagiller gibi glisemik indeksi düşük kompleks karbonhidratlı besinler tüketilmelidir.
Taze sebze ve meyve
HAMİLELİKTE BESLENME Hamilelik kadın için doğal, fizyolojik bir olaydır. Bu dönemde kadının vücudunda ikinci bir canlının oluşması ve büyümesi ile bazı değişiklikler izlenir. Bu nedenle hamile kadın hamileliği süresince kendi fizyolojik gereksinmelerini karşılamak, vücudundaki besin öğeleri yedeğini dengede tutmak ve bebeğin normal büyüme ve gelişmesini sağlamak için yeterli ve dengeli beslenmek zorundadır. Bebeğin bedensel ve zihinsel gelişimi annenin hamileliği süresince olduğu kadar, hamilelik öncesinde de iyi beslenmesi ile mümkündür.
Bebek, ana rahminde annenin yedikleri ile beslenir, büyür ve gelişir. Büyüme ve gelişmesini henüz tamamlamamış küçük yaştaki (18 yaş altı) hamilelerde, sık aralıklarla (2 yıldan az) hamile kalan ve çoğul hamileliği olan kadınlarda, depolardaki yetersizlikten dolayı problemler görülebilir. Hamile kadın, günlük beslenmesine uygun eklemeler yapmazsa kendi vücudundaki depolarını bebeğin büyüme ve gelişmesi için harcanır. Bu depoların azalması, tükenmesi doğacak bebeğin sağlığını olduğu kadar anne sağlığını da tehlikeye sokar.
Hamilelikte Ağırlık Kazanımı